hürriyet

4 Kasım 2010 Perşembe

KAĞIDIN GERİ DÖNÜŞÜMÜ
Ağaçtan Kağıt Değil
Kağıttan Kağıt Üretme Zamanı Geldi
En popüler tanımına göre, atık kullanılıp atılandır. Dolayısıyla, atık, değersiz
veya değeri dikkate alınmayacak kadar az olan ve bulunduğu yerden atılması
arzulanan maddeler olarak nitelenir. Toplanması gerekirse, toplayıcı servis bu işi
görür. Bu tanımlama, hatta en ilkel teknolojilerin uygulandığı çevrede bile yapılsa,
atığı, bu sınırlı anlam içinde yetersiz ve dar bir alan içine hapseder.
Doğa kendisinin sürekliliğini sağlama yeteneğine sahiptir. Doğada değişen
koşullarla birlikte doğum, oluşum, biçimlenme; gelişme, büyüme; duraklama,
gerileme; ölme, çürüme; gaz, sıvı ve minerallere dönüşerek doğayla, bir başka
yapılanma içinde, yeniden-bütünleşme vardır. Bu varoluşun biçimlenmesi ve
biçiminin bozulup değişime uğrayarak tekrar doğaya dönüşü çemberine insanın
kendisi de dahildir. Bu çemberdeki dönüşüm sürecindeki ölen insanı veya bitkiyi,
fonksiyonunu veya faydasını yitirmiş atık olarak niteleme, tamamıyla, ölenin,
fonksiyonun ve faydanın nasıl tanımlanıp değerlendirildiğine bağlıdır. Doğa bunu bir
sürecin tamamlanmasındaki ayrılmaz bir parça olarak değerlendirir. Bunu, kitle
tüketimi olmaksızın yaşama olanağı olmayan kitle üretimi teknolojisi, kendi üretim
seviyesini tutacak ve artıracak bir kuramsal çerçeve içinde tanımlamak zorundadır.
Bu zorunluluk da, kaçınılmaz olarak " hemen kullan ve hemen at" düşünce ve
davranış tarzının teşvikini getirir. İnsanın aklına "ama bu doğayı ve insan sıhhatini
tehlikeye sokacak ürünler üretmeyi gerektirmez" diye bir düşünce gelebilir: Neyin
nasıl ve nerede üretileceği ve nerede ve nasıl pazarlanacağı, hammadde bolluğu,
hammade fiyatı, üretim, pazarlama ve taşıma\dağıtım maliyeti, kullanıp-atılmanın ne
kadar zamanda olacağı, atıkların yönetimi gibi sorular\konular maliyet ve kar
www.kimyamuhendisi.com
2
hesaplarıyla saptanır. Eğer bu saptamaya çevre sorunu da sokulmaya çalışılırsa, bu
maliyet tarafına eklendiği için, yüksek-maliyet ve fizibilite gerekçeleriyle, gerekirse
pazarlamada birkaç reklamcılık taktiğiyle geçiştirilerek, bertaraf edilir. Kitle üretiminin
getirdiği tüketim düşünce tarzında fayda, ilk kullanımla son bulur ve atık oluşur. Bunu
takip eden davranış yeni atık için yeniden satın alma, yeniden kullanmadır. Atık, eğer
maliyet\kar hesapları açısından anlamlı bir "kaynak" olarak görülürse, o zaman bu
atık "yeniden değerlendirme" sürecine sokulur. Bu "yeniden değerlendirme" arayışı,
bugünkü ortamda, kitle üretimi içinde hem çok önemsiz bir yer kaplar hem de,
uygulama olanakları bulduğunda, çevreyle ilgilenenlere karşı "ideolojik pasifleştirme
silahı" olarak kullanılır.
Çevreyi ve doğayı kontrol anlayışı doğanın bir nesne olduğu değerlendirmesini
getirir. Dünyada herşeyin merkezi insan, özellikle elde etme ve biriktirme peşinde
koşan birey olur. Bugünün egemen ideolojisinin egemen ve egemenlik altındaki
insanlarının dünyanın bizim etrafımızda dönmediğini bilmesi gerekir. Biz bu
dünyanın, bu evrenin, çok küçük fakat etken bir parçasıyız. Bizim varlığımız bizi
barındıran ekolojik sistemin varlığına bağlıdır. Bu varlığa yaptığımız her hasar
kendimize yaptığımız bir hasar olur. Bunun ne demek olduğunu anlamak için her yıl
çevre hastalıkları denen hastalıklarla ölen ve sakat kalan ve sakat doğan milyonlarca
insan olduğunu bilmek bile yeterlidir.
Gelişmiş ülkelerde büyük önem verilen “geri dönüşüm” konusunda Türkiye
henüz yolun en başında bulunuyor. Oysa “çöplerin aslında çöp olmadığının” uzun
yıllar önce farkına varan ülkelerde geri dönüşüm sistemi bir politika olarak
benimsenmiş durumda. Hatta çöplerini istendiği şekilde ayrıştırıp, farklı renklerdeki
poşetlerde biriktirmeyenlere bazı yaptırımlar da uygulanıyor. Ülkemizde ise çöpleri
ayrıştırma işini sokak toplayıcıları üstleniyor. Bilinçsiz bir şekilde ve diğer çöplerin
arasından kirlenmiş halde toplanan kağıt, ambalaj vb. maddelerin geri dönüşümü
çoğu kez mümkün olmuyor, olsa bile büyük masraf gerektiriyor.
Son yıllarda yerel yönetimlerin geri dönüşüm konusuna ilgi gösterdikleri
gözleniyor. Türkiye genelinde 52 belediyede pilot bölgelerde başlatılan geri dönüşüm
çalışmaları konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi de büyük gayret sarfediyor.
Çeşitli kampanyalar düzenleyerek, vatandaşları geri dönüşüm konusunda
bilinçlendirmeyi amaçlayan belediye, son olarak belirli bir miktarda kullanılmış kağıt
www.kimyamuhendisi.com
3
toplayanlara çeşitli bitkilerin armağan edildiği “Ver Kağıt Al Ağaç” Kampanyası’nı
başlatmıştı. Günde yaklaşık 9 bin ton çöpün toplandığı İstanbul gibi bir mega şehirde,
bu çöpün 1300 tonunun yeniden değerlendirilebilir kullanılmış kağıtlardan oluştuğunu
unutmamak gerekir. Kağıdın bir çöp olmadığını ve artık ağaçtan kağıt değil, kağıttan
kağıt üretilmesi gerektiğini belirtmekte yarar var.
Konteynırları sokak toplayıcıları boşaltmış
İstanbul’da günde 750 ton kağıt kullanıldığı ve bunun ancak 250 tonunun geri
kazanıldığı belirtiliyor. Belediye bu kağıtların yüzde 5 kadarını toplarken, geri kalanı
ise diğer çöplerle birlikte çöpe atılıyor ve sokak toplayıcıları tarafından kirlenmiş halde
toplanıyor. Oysa kirlenmiş kağıdın geri kazanılmasının çok daha zor ve maliyetli
olduğu bir gerçek. İşte bu yüzden İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kullanılmış kağıtları
toplayabilmek için, yurt dışındaki benzer uygulamaların incelenmesini de kapsayan
bir hazırlık aşamasından sonra, kentin 250 noktasına kağıtların toplanacağı mavi
renkli konteynırlar yerleştirmiş. İstanbullular’ın kampanyaya ilgisi de sevindirici
boyuttaymış. Ancak sıra konteynırların boşaltılmasına geldiğinde sonuç hiç de
beklendiği gibi olmamış. Çünkü konteynırlar belediye elemanları gelmeden, sokak
toplayıcıları tarafından boşaltılıyormuş. Bunun üzerine yeni bir model geliştirilmiş ve
kampanyanın bire bir hale getirilmesine karar verilmiş. Konuyla ilgili eğitim almış
belediye görevlileri, apartmanlara, sitelere, iş merkezlerine ve okullara giderek bu
kampanyayı bire bir anlatmaya başlamışlar. Kentte yaklaşık 1500 okul
bulunduğundan, ağırlık okullara verilmiş. Kullanılmış kağıtları toplamaya karar
verenlere mavi torbalar ve konteynır ücretsiz olarak verilmiş. Her ay en az 150 kg
kağıt toplayanlara da bahçelerini, balkonlarını, odalarını yeşillendirebilecekleri çeşitli
bitkiler armağan edilmeye başlanmış.
Hedef günde 100 ton kağıt toplamak
Kasım 1999’da başlatılan bu çalışmaya, “Ver Kağıt Al Ağaç Kampanyası” adı
verilmiş. İlk aylarda 40 kadar okul ve işyerinden ayda 16 ton kağıt toplanırken, bugün
400’ü okul olmak üzere iş merkezi, site vb. 900 noktadan ayda ortalama 260 ton kağıt
toplanmaya başlamış. Bu kampanya ile bir tek A4 kağıdının dahi çöpe atılmasını
www.kimyamuhendisi.com
4
engellemeyi ve İstanbul’u yeşillendirmeyi amaçladıklarını vurgulayan İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Öztürk, “İnsanlara bu bir tek kağıdın çöpe atılmasıyla ortalama 1.5 saatlik
oksijenimizin de çöpe atıldığını anlatmaya çalışıyoruz. Çöpe atılan bu bir tek kağıt
doğada üç ayda yok oluyor. Oysa geri dönüşümde kullanıldığında hem ağaçların
kesilmesi önleniyor hem de altı defa geri kazanılabiliyor. Hedefimiz bu yıl sonuna
kadar günde 100 ton kağıt toplamak. Bu hedefe ulaşmak için azimle çalışıyor ve
başaracağımıza da inanıyoruz” diyor.
Ver Kağıt Al Ağaç Kampanyası hakkında bilgi vermek üzere konuyla ilgili
eğitim almış 23 belediye görevlisi, İstanbul’u deyim yerindeyse kapı kapı dolaşıyor.
Kampanyayı anlatan dosyayı alan İstanbullular’ın yapması gereken tek şey ise
başvuru formunu belediyenin (0212) 512 66 94 numaralı faksına göndermek. Form
belediyeye fakslandıktan sonra görevli elemanlar kağıtların toplanacağı mavi
poşetleri ve iç mekan konteynırlarını en kısa sürede istenen yere ulaştırıyorlar. “Mavi
giysili elemanlarımız ve mavi renkli arabalarımızla biriktirilen kağıtları topluyoruz.
Bunun için bir tutanak hazırlıyor ve toplanan kağıt belirli bir miktara ulaşınca da o site,
apartman, işyeri ya da okula bitkiler veriyoruz” diyen Prof. Dr. Öztürk, Kasım 1999 ile
Temmuz 2000 arasında geçen dönemde, her ay 150 kg. kağıt toplamayı taahhüt
edenlere 14 bin adet bitki verdiklerini anımsatıyor. 1 ton kağıt çöpe atıldığında 17
ağacın da çöpe atılmış olduğuna dikkat çeken Öztürk, kampanyanın bir amacının da
ağaçların kesilmesini minimize etmek olduğunu söylüyor.
Belediye, bir geri dönüşüm tesisi yatırımı yapmayı ekonomik bulmuyor ve
toplanan kağıtları geri kazanma tesisi bulunun kuruluşlara, daha doğrusu bu
kuruluşların oluşturduğu Dönkasan adlı şirkete günün rayicine göre satıyor. Buradan
elde edilen gelirle de kapalı zarf usuluyle çeşitli bitkiler satın alınarak, kampanyaya
katılanlara veriliyor ve böylece İstanbul’un yeşillendirilmesine katkıda bulunuluyor.
Bankalar kağıt tüketiminin hayli fazla olduğu kuruluşlar arasında yer alıyor.
İstanbul’daki bütün bankaların yöneticilerine söz konusu kampanyayı anlatan
dosyaları gönderdiklerini kaydeden Prof. Dr. Öztürk, şu anda yalnızca Sümerbank ile
Koçbank’ın kullanılmış kağıtları topladıklarını ifade ediyor. Sümerbank’ın bazı
şubelerinin, Koçbank’ın da İstanbul’daki 40 şubesinin Ver Kağıt Al Ağaç
Kampanyası’na katıldıklarını belirten Prof. Dr. Mustafa Öztürk, bankalara şu çağrıda
www.kimyamuhendisi.com
5
bulunuyor: “ Biz bankaların ve finans sektöründe faaliyet gösteren bütün kuruluşların
kampanyamıza katılmalarını istiyor ve kendilerinden sponsorluk desteği de
bekliyoruz. Örneğin kağıtları topladığımız mavi renkli araçlarımızı bu kurumlar
donatabilirler. Çünkü yurt dışında yaptığımız incelemelerde, bu araçların donanımının
çocukların dikkatini çekecek ve kampanyaya katılımı özendirecek şekilde yapıldığını
gördük. Şu anda 11 toplama aracımızla bu kampanyayı sürdürme gayreti içindeyiz.
Sponsorluk desteği alırsak, kampanyamızda çok daha başarılı sonuçlar alabiliriz.”
Ver Kağıt Al Ağaç Kampanyası’nın en az beş yıl süreyle devam edeceğini
söyleyen Prof. Dr. Öztürk, amaçlarının yeniden kazanım sisteminin benimsetilmesi
olduğunu anımsatarak, “2001 yılı başından itibaren vatandaştan gelen büyük talep
üzerine, kağıtları ayrı toplayacağımız Şişe Cam benzeri konteynırları da şehrin 500
ayrı merkezine yerleştireceğiz. Fakat bir yandan da kapı kapı dolaşıp bu kampanyayı
anlatmaya devam edeceğiz. Önce bu kampanyanın 5 yıl olduğunu söyledik ama
aslında bunu bir alışkanlık haline getirmeyi planlıyoruz” diyor.
1 ton kullanılmış kağıt geri kazanılırsa
-17 adet yetişkin ağacın kesilmesi ve 70 metrekarelik alanın tahrip edilmesi
önlenir.
-4100 KWH elektrik enerjisi, 32 bin litre su, 1750 litre fuel-oil tasarruf edilir.
-270 kg. atık gaz kirleticinin atmosfere atılması engellenir.
-2.5 metreküp depolama alanı tasarruf edilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder